Balıklar Fanusta Neden Yukarı Çıkar?
Bazen gündelik hayatta başımıza o kadar ilginç şeyler gelir ki, insan biraz durup düşünmeden edemez. Mesela, balıkların fanusta neden yukarı çıktığını hiç merak ettiniz mi? Benim de aklıma takılan bir soru oldu, bir yandan da “Ya balıklar niye hep yukarı çıkıyor?” diye düşünürken, bir yandan da kendi içimde kendi teorilerimi geliştirmeye başladım. İzmir’de yaşayan, sabah işe gitmeden önce kahveyle dünyayı sorgulayan biriyim. Bu yüzden, fanustaki balıkların psikolojisi hakkında düşünecek vaktim var, öyle söyleyeyim!
Balıklar Fanusta Neden Yukarı Çıkar? Aslında Derin Bir Soru
Hadi gelin, biraz ciddi konuşalım. Balıkların fanusta yukarı çıkma eğilimini, sadece biyolojik bir refleks olarak mı görmek gerekir, yoksa onların içsel bir yolculuk yapması mı? Çünkü balıklar, genellikle suyun altındaki yaşamla özdeşleşmiş varlıklardır. Onların yukarı çıkma hareketi, sadece bir fiziksel davranış değil, bence biraz daha derin bir anlam taşır. Yani, belki de balıklar, bir yandan yaşadıkları alanı keşfetmek istiyorlar; belki de bir anlamda “sıra dışı olmak” için suyun üst kısmına çıkıyorlar. Kim bilir?
İç Ses: “Ya bu balıklar ne kadar derin düşünüyordur, hayatta ne yapacakları hakkında ne kadar kafa yoruyorlardır?”
Balıklar ve Fiziksel İhtiyaçlar
Evet, ciddi bir açıklama yapmak gerekirse, balıkların fanusta yukarı çıkmasının biyolojik bir nedeni var. Balıklar, oksijen almak için yüzeye çıkarlar. Suda oksijen yoğunluğu belirli bir seviyede olursa, balıklar nefes almak için su yüzeyine doğru yükselirler. Ama bunu sadece balıklara özel bir olay gibi düşünmeyin. Hepimiz bazen “yukarı çıkmak” isteriz, değil mi? İş hayatı, sosyal medya, işler… Bazen sıkışıp kalmış gibi hissederiz, tıpkı bir balık gibi. O yüzden belki de balıklar fanusta yukarı çıkarken, aslında “bizi anlıyorlar” diyebilirim. O yüzden hepimiz biraz balık gibiyiz, değil mi?
İç Ses: “Hah, belki de balıkların fanusta yukarı çıkma isteği, bizim de bir şeylere ulaşma arzumuz gibi bir şeydir.”
Balıkların Fanustaki “İsyanı”
Gelin şimdi biraz mizahi açıdan bakalım bu duruma. Düşünün bir kere: Balıkların yaşadığı o minik cam fanus, tam anlamıyla bir hayal dünyası gibi değil mi? Bir cam duvarın arkasında sıkışıp kalmış bir canlı. Ama yine de bir şekilde yüzeye çıkma gayreti içinde. Kimi zaman belki de balıkların yaptığı şey, içsel bir “isyan” olabilir. Hani şu, hayatında hiçbir şey yolunda gitmeyen ama buna rağmen her şeye rağmen bir şekilde yükselmeye çalışan insanlar var ya, işte balıklar da tam öyle. Hani benim de bazen iş yerinde, “Bir şekilde bu rutinden çıkmam lazım” dediğim anlar oluyor. O an ne yapıyorum? Tıpkı bir balık gibi yukarı çıkmaya çalışıyorum.
Diyalog:
Arkadaşım: “Ya, neden hep balıklara merak saldın, sen de iyice kafayı yedin galiba!”
Ben: “Ya, o balıklar da bizden bir şeyler anlatıyorlar, anlamıyorsun!”
Arkadaşım: “Evet tabii, balıkların sana mesajı var.”
Balıklar ve İnsanlar: Bir Bağ Kurmak
Hadi biraz da bu balık olgusunu kendi hayatıma entegre edeyim. İşte İzmir’de, 25 yaşında, hayatın karmaşasında kaybolmuş bir gencim. Mesela sabahları işe gitmek için metrobüse bindiğimde, o yoğun kalabalıkta bazen tıpkı bir balık gibi yüzmeye çalışıyorum. Herkes birbirine çarpıyor, kimse kimseyi görmüyor ve bir anda insanları “balık gibi” görüyorum. Kafamda bir soru beliriyor: “Bunlar da birer balık değil mi? Hepsi kendilerine bir çıkış yolu arıyor.”
Evet, belki de balıkların fanusta yukarı çıkma davranışı, insana dair çok derin bir gerçekliği gösteriyor. Herkesin hayatta bir hedefi var; kimi yükselmek, kimi daha fazla oksijen almak, kimi de sadece hayatı daha iyi bir noktada yaşamak istiyor. Balıklar da bu “hayat mücadelesi”ni cam fanuslarında bir şekilde gösteriyorlar. İşte biz de bazen “yukarı çıkmak” istiyoruz; bazen kendimizi dar bir alanda hissediyoruz, belki de balıkların o ufak yüzeye çıkma refleksi, bizim de “içsel bir çıkış yolu” arayışımızı simgeliyor.
İç Ses: “Neyse, ben biraz daha balık üzerine düşünürken sen şuradaki yazıya bir göz at.”
Sonuç: Fanus Bir Metafordur!
Sonuçta, balıkların fanusta neden yukarı çıktığını sadece biyolojik bir hareket olarak görmek, bu işin sadece bir tarafını anlamak olur. Oysaki bu, bir metafor olabilir. Yani belki de biz insanlar, bazen tıpkı o balıklar gibi, sıkıştığımız yerden çıkmak, bir adım öne gitmek, daha fazla oksijen almak istiyoruz. Balıkların fanuslarına bakarken, onların davranışlarını analiz etmek, aslında kendi içsel yolculuğumuzu anlamamıza da yardımcı olabilir.
O yüzden bir dahaki sefere bir balık fanusta yukarı çıkarken, biraz daha derin düşünün. O balık, belki de tıpkı bizler gibi, daha iyi bir hayat arayışı içinde. Sadece su altında sıkışıp kalmış bir beden değil, bir umut ve direnç sembolü. Evet, belki de balıklar fanusta yukarı çıkar çünkü hayatta hepimizin bir çıkış yolu arayışı vardır.